Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Numan Alp, “Diyabet hastalığı sebebiyle kan şekerinin düzenlenmesinde sorunlar oluyor. Kan şekerinin düzensiz olması sebebiyle en çok etkilenen organlardan bir tanesi de gözümüzdür. Böbrek, kalp ve beyin gibi göz de damarlardan zengin bir dokudur. Kan şekerinin uzun süre yüksek seyretmesi ilk başta kılcal damarlarda bir takım değişikliklere neden oluyor, kılcal damarlardaki tıkanıklık yeni bir takım mekanizmaları devreye sokarak tıpkı diğer organlarda olduğu gibi gözde de damar yapılarını bozuyor. Bu durum kanamalara ve ödeme yol açıyor. Bu kanama ve ödemler, mükemmel bir yapısı olan retina tabakasının optik özelliklerini kaybetmesine, bunun sonucu olarak da görme keskinliğinde çok önemli değişikliklere neden oluyor. Kan şekeri düzensizliği sebebiyle ortaya çıkabilen görme sorunlarının tedavisinde göz içerisine ilaç enjekte edilmesi, çeşitli lazer tedavileri daha ileri aşamalarda ise ameliyat yapmak zorunda kalıyoruz. Asıl önemli olan durumun hiç bu aşamaya gelmemesi. Bozulma başladıktan sonra Onu düzeltmeye çalışmak çok daha zor oluyor” dedi.
“KAN ŞEKERİNİ DÜZENLEMEK YETMİYOR”
Diyabet hastalarının tedavisini sürdürdüğü halde özellikle bayram dönemlerinde yeme içmeye dikkat etmedikleri için sorunlar yaşadığını belirten Prof. Dr. Alp, “Aylarca, yıllarca süren tedaviler sonucu alınan olumlu sonuçlar, özellikle bayram dönemlerindeki birkaç günlük beslenme kaçamakları sonucunda heba olabiliyor. İlacımı kullanıyorum, egzersizimi de yapıyorum bayramda ikramları da geri çevirmek olmaz düşüncesiyle hareket edilirse tedavilerden alınan olumlu sonuçlar birkaç günde olumsuza dönebilir. Öyle hassas bir durum ki bozulduğu zaman düzeltmek çok zor oluyor. Çünkü kan şekerinin regüle edilmesi diyabetli bir hastanın genel vücut sağlığının korunmasında tek başına yeterli olmuyor. İlaç tedavisine ilave olarak, bir diyetisyen tarafından belirlenen diyet ve egzersiz birlikte uygulandığı zaman çok daha iyi sonuçlar almaktayız. Tembel bir hayatı değil hareketli bir hayatı seçerek, günlük düzenli yürüyüşler yapmak diyabet hastaların için çok önemlidir” diye konuştu.
ALIŞKANLIKLAR BOZULDUĞUNDA DENGE DE BOZULUYOR
Diyabet hastalarının bayram ziyaretleri öncesinde diyetisyenlerine danışmalarında fayda olacağını bayram ziyaretleri sırasında da “Teşekkür ederim benim diyabetim var, yediğime dikkat etmek zorundayım” diyerek ikramları tüketmekten uzak durmaları gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Alp, “Diyabet hastalığı olan biri yeme içme alışkanlıklarını değiştirirse yani hasta olduğunu unutur ya da ihmal ederse biz ne yaparsak yapalım fayda etmeyebiliyor. Retina tabakasında bir ödem oluşması durumunda, şeker regülasyonu iyi gitmiyorsa enjeksiyon yapsak da hasta yarar görmüyor. Ancak kan şekeri düzenli giden bir hastada ilacın yapması gereken etkiyi daha iyi gösterdiğine şahit oluyoruz” dedi.
“GÖZ TRAVMALARINA KARŞI KURBAN KESİMİ PROFESYONELLER TARAFINDAN YAPILMALI”
Kurban kesimi sırasında meydana gelebilen kazalarda ve yaralanmalarda en çok etkilenen organların başında göz geldiğinin altını çizen Prof. Dr. Alp, “Kurban keserken kullanılan bıçağın sebep olduğu ya da hayvanın tepmesi, boynuz yaralanması gibi olaylar çok sık yaşanıyor. Bu travmalar göz kaybına varan hasarlar oluşmasına sebep olabiliyor. Göz travmalarının önüne geçmek için kurban kesim işleminin mutlaka uzman kasaplar tarafından yapılması ve kesim sırasında uzakta durulması gerekiyor. Bir diğer husus da kurban etinin parçalanması sırasında göze fırlayarak saplanabilen kemik parçaları. Bu işlemin de mutlaka profesyonel koruyucu ekipmanlar kullanan kasaplar tarafından yapılması son derece önemli. Aksi takdirde hem hayvan canlıyken hem sonrasındaki işlemler sırasında bıçaklarla veya o kırıcılarla Kendine zarar verme ihtimali var” ifadelerini kullandı.
“GÖZE BATAN CİSİMLER UZMAN HEKİM TARAFINDAN HASSAS CİHAZLAR YARDIMIYLA ÇIKARILMALI”
Kurban kesimi sırasında meydana gelen göz yaralanmalarında ilk yapması gerekenin hiç dokunmadan en yakın sağlık kuruluşuna giderek uzman göz hekimine başvurulması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alp, “Travmaya uğrayanların, kesinlikle suyla falan yıkamaya çalışmadan gazlı bez ile gözün üzerini kapatıp koruyarak en yakın sağlık merkezine başvurmaları gerekiyor. Göze kemik batması gibi durumlarda ise göze giren cismin asla çıkarılmaması gerekiyor. Çünkü batan cisim çıkarılırken gözün zarar görmeyen kısımları da zarar görüyor. Göze batan cisimler uzman hekim tarafından hassas cihazlar yardımıyla çıkarılmalıdır. Hayvanın tepmesi gibi durumlarda da gözde kanama varsa yine gazlı bezle o bölge kapatılarak acilen sağlık merkezine başvurulması gerekir. Bir sonraki bayramı sağlıklı gözlerle görmek isteyenler mutlaka bu önlemlere uymalılar” diye konuştu.