Çinli muhalif sanatçı ve insan hakları savunucusu Ai Weiwei’nin yeni eserlerinden oluşan ve Londra’da bulunan Lisson adlı galeride ziyarete açılması planlanan yeni sergisi, bir takipçisinin sosyal medya platformu X’teki sorusuna cevaben attığı tweet’in ardından süresiz olarak askıya alındı.
Weiwei’nin Avrupa ve ABD’nin Gazze’de devam eden saldırılara ilişkin İsrail’i destekleyen tutumunu kastederek yazdığı “Yahudi halkına yapılan zulümle ilgili suçluluk duygusu zaman zaman Arap dünyasını etkisizleştirmek için kullanıldı” şeklindeki yanıtı, serginin askıya alınma kararının gerekçesi oldu.
Weiwei’nin söz konusu yanıtının tamamı şöyle:
“Mali, kültürel ve medya etkisi açısından Yahudi toplumu Amerika Birleşik Devletleri’nde önemli bir varlığa sahip olmuştur. İsrail’e yapılan yıllık 3 milyar dolarlık [2.4 milyar sterlin] yardım paketi, on yıllardır ABD’nin bugüne kadar yaptığı en değerli yatırımlardan biri olarak lanse edilmektedir. Bu mali ortaklık genellikle ortak bir kader olarak da tanımlanır.”
Sergisinin yeniden planlanıp planlanmayacağı henüz belli olmayan sanatçı, Art Newspaper’a yaptığı açıklamada, sergisinin “fiilen iptal edildiğini” ancak bu kararın “daha fazla anlaşmazlığı önlemek adına kendi iyiliği gözetilerek” alındığını ifade etti.
Artı Gerçek’in The Guardian’dan aktardığı habere göre, Lisson galerisi sözcüsü, Weiwei’nin internette yayınladığı yorumun ardından kendisiyle kapsamlı görüşmeler yapıldığını söyledi.
‘ANTİSEMİTİST YA DA İSLAMOFOBİK TARTIŞMALARA YER YOK’
Sanatçıyı temsil eden galeriden yapılan açıklamada, “Sanatçının yeni çalışmalarını sunmak için şu anın doğru zaman olmadığı konusunda birlikte mutabık kaldık. Tüm çabaların İsrail ve Filistin topraklarının yanı sıra uluslararası toplumlarda yaşanan trajik acıları sona erdirmeye yönelik olması gereken bir dönemde antisemitist ya da İslamofobik olarak nitelendirilebilecek tartışmalara yer yoktur.” denildi.
Çinli çağdaş sanatçı ve aktivist, karara ilişkin sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “insan eylemlerini ahlaki olarak yargılamadan, suçlamadan veya değerlendirmeden objektif ve tarafsız olmaya çalıştığını” yazdı ancak “ister ulusal, ister kolektif ya da dini düzeyde olsun, toplumsal davranışların basite indirgenemeyeceğini” anladığını ifade etti.
‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HİÇBİR ZAMAN ‘DOĞRU İFADE’ ARAYIŞIYLA İLGİLİ OLMAMIŞTIR’
Sanatçı bu durumun ifade özgürlüğüne ilişkin önemli soruları gündeme getirdiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Karmaşık bir sorunu ifade etmek için basit yollar kullanamıyorsak, bu ifadenin gereksiz hale geldiği ya da ‘yanlış’ olarak nitelendirilen ifadenin gereksiz hale geldiğini mi gösterir? Bu ifade özgürlüğünün temel bir niteliğidir. Sanat alanında çalışan biri için ifade özgürlüğü hiçbir zaman doğru ifade arayışıyla ilgili olmamıştır.”
Aİ WEİWEİ KİMDİR?
1957’de Pekin’de doğan Ai Weiwei, şair babası Ai Qing’in sürgüne gönderilmesinin ardından Çin’in kuzeybatısındaki çalışma kamplarında büyüdü. Kariyeri boyunca Çinli yetkilileri açıkça eleştirdi ve ülkesinde tanınmış insan hakları savunucularından biri oldu.
Zamanını Cambridge ve Portekiz arasında paylaştıran çağdaş sanatçı ve aktivist, 2011 yılında Pekin’de 81 gün gözaltında kaldı ve dört yıl sonra pasaportunun iadesinin ardından ülkesinden kaçtı.
Geçmişte de Filistinlilere verdiği destekle tanınan sanatçı, 2016 yılında küresel mülteci krizini konu alan Human Flow adlı belgeselinin çekimleri için Gazze’de bulunmuştu.