Orman Genel Müdürlüğü İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir, İstanbul’da orman yangınlarını önleme ve müdahale için kameralarla donatılmış yangın kuleleri, insansız hava araçları (İHA) ve meteorolojik verilerin takibi için yapay zeka destekli sistem kullandıklarını belirtti.
İstanbul Pendik’teki Aydos Ormanı’nda dün çıkan orman yangınında yaklaşık 4 hektarlık alan zarar görürken, yangının yerleşim bölgesine yakın bir yerde çıkması, vatandaşların durumu hemen fark ederek yetkililere ihbar etmesini ve ekiplerin olay yerine kısa sürede gelerek yangını kontrol altına almasını sağladı. Kentin tüm bölgelerindeki yangın ihtimaline karşı ise Orman Genel Müdürlüğü’nün teknolojik altyapısı 24 saat devrede kalarak ormanları koruyor.
Orman Genel Müdürlüğü İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir, AA muhabirine, küresel ısınmayla birlikte artık her mevsim yangınlarla karşılaşmanın mümkün olduğunu fakat mayıstan kasıma kadarki süreçte daha sık yangın çıktığını söyledi.
Rüzgar, artan sıcaklıklar ve azalan nemi, yangınların etkilerini artıran 3 ana faktör olarak nitelendiren Pir, “Bu üçgen birleştiği zaman yangın ormanlarımıza daha fazla zarar veriyor. İklim değişikliğiyle beraber sıcaklıklar fazla oluyor ve rutubet oranı da azalıyor. Yani iklim değişikliği orman yangınlarının artmasına neden oluyor” dedi.
Ormanların tüm dünyada karbon yutağı görevi görerek küresel ısınmanın asıl nedeni olan atmosfere salınan karbondioksiti depoladığını ve küresel ısınmanın etkilerini azalttığını anlatan Pir, orman varlığının biyoçeşitliliğe de büyük katkısı olduğunu vurguladı.
Pir, “Ülkemiz ormanlarında 160 memeli, 466 kuş, 120 sürüngen, 22 kurbağa, 127 tatlı su balığı olmak üzere 895 omurgalı tür yaşamaktadır. Bu, ülkemiz ormanlarının flora ve fauna anlamında büyük bir zenginliğidir. Araştırmalar, şehirlerdeki ağaç örtüsünün hava sıcaklığını 8 dereceye kadar ve arazi sıcaklığını 12 dereceye kadar soğutabildiğini gösteriyor. Ağaçsız bir sokakta 40 derece hissedilen sıcaklık, ağaçların serinliği ile 32 dereceye iniyor.” değerlendirmesini yaptı.
“İBRELİ ORMANLARDA DAHA FAZLA TEDBİR ALIYORUZ”
İstanbul’da yangına en hassas bölgeleri, Anadolu Yakası’nda Adalar, Sultanbeyli, Aydos ve Başıbüyük ormanları, Avrupa Yakası’nda ise Gazi Kent Ormanı civarı ile ibreli ormanların bulunduğu alanlar olarak sıralayan Pir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul’da yaklaşık 240 bin hektar ormanlık alan bulunuyor. İstanbul’un bütün alanının yüzde 44’ü, neredeyse İstanbul’un yarısı ormanlarla kaplı. Bu ormanların büyük çoğunluğu geniş yapraklı türde yani bizim kayın, meşe, gürgen, kestane dediğimiz ağaç türleriyle kaplı. İstanbul ormanlık alanlarının yaklaşık yüzde 85 civarı yapraklı türlerdir. Yüzde 15 civarı da ibre dediğimiz çam türleridir. Tabii yapraklı türlere göre ibreli türler yangına daha duyarlıdır. Bunun için ibreli ormanlarda daha fazla koruma tedbiri alıyoruz”
Pir, orman yangınlarına müdahale için tüm bölge müdürlüğünde 44, İstanbul’a özel 28 arazöz ekibi ile arazöz mevcut olduğunu, İstanbul içinde 47 ilk müdahale aracı, 2 su ikmal aracı, 4 dozer, 4 greyder, 2 adet treyler ve yangın anında 2,5 ton su atma kapasitesine sahip 1 adet su atar helikopterin Poyraz Kule’de beklediğini aktardı.
Pir, orman yangınlarına müdahale için tüm bölge müdürlüğünde 44, İstanbul’a özel 28 arazöz ekibi ile arazöz mevcut olduğunu, İstanbul içinde 47 ilk müdahale aracı, 2 su ikmal aracı, 4 dozer, 4 greyder, 2 adet treyler ve yangın anında 2,5 ton su atma kapasitesine sahip 1 adet su atar helikopterin Poyraz Kule’de beklediğini aktardı.
“YANAN 1 METREKARE ALANI BİLE AĞAÇLANDIRIYORUZ”
İstanbul’da orman yangınına ilk müdahale ve arazöz ekiplerinde 404 yangın işçisi, orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesinde 75 mühendisin görev aldığı bilgisini paylaşan Pir, şunları kaydetti:
“Yangınlarla ilgili insanlarımıza eğitim veriyoruz. Hedef kitlemiz, öğrenciler, çobanlar, avcılar, muhtarlıklar ve köylülerimiz, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kamu kurumlarıdır. Ayrıca gönüllülerimiz var. İstanbul’da şu ana kadar 16 bin gönüllüye eğitim verdik. Bunun yaklaşık 6 binine sertifika ve gönüllü kimliği verdik ve yangınlarda kendilerinden de istifade ediyoruz. Yangın çıktığı zaman yani ikinci safhada elimizdeki bütün imkanlarla yangınları söndürmeye çalışıyoruz. Üçüncü safhada da yangın bir tahribat yapıyor. Tabii bunların ormansız hale getirilmesine müsaade etmememiz lazım. İşte bunu nasıl yapıyoruz? Ağaçlandırma çalışmaları yoluyla yapıyoruz. Türkiye’de yangın çıkmış 1 metrekare alanı bile ormansız bırakmıyoruz, tamamen ağaçlandırıyoruz”